..............................
Halim Kar’ın notu; bir dostum vardı benim (hala var,kısa adı’Eko’),her yıl memlekete gidip, dönüşünde bana memleketi sıradan bir dizi film gibi anlatır,yaptıklarını-ettiklerini şakayla karışık ard-arda dizerdi. Dinlerdim o’nu,tıpkı yeni bir kıtayı keşfetmiş kaşifin karşısındaki dinleyici şaşkınlığıyla.
O anlatırken telefonda ? Hiç cevap vermez, sadece diğer bir tümcesini bekler,susardım. Düşünmezdi neler çektiğimi o’nu dinlerken,nasıl hüzünlendiğimi, bilmezdi.
Nasıl bir duygudur bu ? anlatmak zor; bütün dünyayı bana verseler ? ülkem yasaktı bana ve ben kendimi bu yüzden bir tutuklu gibi hissediyordum..
Bu Ağustos’ta dostum yine ülkeye gitti.Eylül’de dönecek. Bana yeniden, yeni yeni dolaştığı yerleri anlatacak birer birer....
O’nu kıskanıyormuydum ? yoksa nefret mi ediyordum memlekete gittiği için ? Bilmiyorum. Bu benim,haykırmak istediğim halde, fısıltıyla bile olsa kimseye söyleyemediğim,yirmidört yıllık görünmeyen bir yaram, hasretim,derdimdi...
Yol tarifi değil ki, bilmem nasıl anlatsam..mülteci düşler ? Bir ‘Toplama Kampı’ tutuklusunun umuduyla ? belki aynı şeylerdi... bilmiyorum...